Dünya Gıda Günü, gıda güvenliğine dair küresel farkındalığı artırmak ve gıdaya erişimin bir insan hakkı olarak tanınmasını sağlamak amacıyla, bu yıl “Daha iyi bir yaşam ve daha iyi bir gelecek için gıdaya erişim hakkı” temasıyla 16 Ekimde tüm dünyada kutlanmaktadır.
Gıda, hava ve su ile birlikte en temel gereksinimlerinden biridir ve insan sağlığı, gelişimi, sosyal istikrar ile ekonomik kalkınma üzerinde doğrudan etkilidir. Gıda hakkı, insan onuru, sağlığı ve toplumsal gelişme için vazgeçilmez bir haktır. Ancak, gıda eşitsizliği ve sağlıklı gıdaya erişim noktasındaki yetersizlikler hala küresel bir sorun olarak varlığını sürdürmektedir. BM Gıda ve Tarım Örgütüne göre dünyada 2,8 milyardan fazla insanın sağlıklı beslenmeye gücü yetmiyor. Dünya Hayvan Sağlığı Örgütüne göre ise; her gece, 811 milyon insan aç yatmaktadır.
Daha iyi bir yaşam ve daha iyi bir gelecek inşa etmek için gıdaya erişim hakkı vazgeçilmezdir ve bu hak, “Veteriner Hekimliği biliminin uygulanması yoluyla; insanlığın fiziksel, zihinsel ve sosyal refahı ile sağlıklı olması için yapılan çalışmalar” olarak tanımlanan Veteriner Halk Sağlığı ve Tek Sağlık Yaklaşımı ile doğrudan bağlantılıdır.
Veteriner hekimler, Tek Sağlık Yaklaşımı çerçevesinde hayvan, insan ve çevre sağlığını birleştiren uygulamalarıyla gıda güvenliğini ve sürdürülebilirliği sağlamada kilit bir rol oynarlar. Gıda üretiminin her aşamasında hayvan sağlığı, gıda güvenliği, antimikrobiyal direnç, zoonotik hastalıkların önlenmesi ve çevre sağlığı gibi alanlarda görev yapan veteriner hekimler, gıda eşitsizliği ile mücadelede çok önemli bir yer tutar. Bu kapsamda, veteriner hekimlerin katkıları, güvenli, sağlıklı ve sürdürülebilir gıda üretim sistemlerinin oluşturulması ve herkes için adil bir gıda erişiminin sağlanması adına hayati bir öneme sahiptir.
Önemli bir insan hakkı olan, gıdaya erişim hakkı; gıda üretiminden tüketimine kadar olan süreçte güvenilir ve sağlıklı koşullarda elde edilen gıdaların her birey için erişilebilir olmasını gerektirir. Veteriner halk sağlığı, sağlıklı hayvan popülasyonlarının korunması ve sürdürülebilir üretim yöntemlerinin geliştirilmesinde aktif rol oynayarak, gıdaya erişim hakkının korunmasında, hayvan kaynaklı hastalıkların insanlara bulaşmasının önlenmesi açısından büyük önem taşımaktadır.
Tek Sağlık Yaklaşımı, insan, hayvan ve çevrenin sağlığını birlikte ele alarak, gıda güvenliği, ekosistem sürdürülebilirliği ve küresel sağlık sorunlarıyla mücadelede önemli çözümler sunar. Gıdaya erişim hakkı da bu çerçevede daha geniş bir perspektiften değerlendirilmelidir. Sadece insan odaklı bir bakış açısı yerine, hayvan sağlığı ve çevreye de odaklanarak, gıda sistemlerinin daha adil ve sürdürülebilir hale gelmesi sağlanabilir. Veteriner hekimler, bu yaklaşımın merkezinde yer alarak, hayvan sağlığını korumak, gıda güvenliğini sağlamak ve zoonoz hastalıkların yayılımını önlemek için önemli bir rol üstlenirler. Özetle, veteriner hekimler, hayvan sağlığı ve insan sağlığı arasındaki bağlantıyı kurarak, gıda üretiminin sürdürülebilirliğini sağlamak ve gıda güvenliğini artırmak için çalışırlar. Bu sayede, dünyadaki gıda eşitsizliği sorununa çözüm bulunmasına katkı sağlarlar.
Türkiye’de, gıdaya erişimde yaşanan eşitsizlikler, özellikle kırsal bölgelerde ve ekonomik olarak dezavantajlı kesimlerde önemli bir sorun teşkil etmektedir. Ekonomik krizlerde hayvansal üretim maliyetleri yükseldikçe, bu ürünlerden elde edilen gıdaların fiyatları da artmaktadır. Dar gelirli aileler, yüksek maliyetler nedeniyle yeterli miktarda hayvansal gıda tüketememekte ve bu durum, çocukların büyüme ve gelişiminde sorunlara, yetişkinlerde ise çeşitli sağlık problemlerine neden olmaktadır.
Gıdalarda yapılan taklit ve tağşişler; çok zor erişilen gıdalarda başka bir sorun olarak karşımız çıkmaktadır. Tarım ve Orman Bakanlığınca yapılan, sağlığı tehlikeye düşürecek gıdalar ile taklit ve tağşiş yapılmış gıdalarla ilgili kamuoyu duyuruları son günlerde ülke gündeminde önemli bir yer tutmaktadır. Bu duyurular incelendiğinde sığır etinden yapılmış yemek ve et ürünlerine domuz ve tek tırnaklı etleri ile mekanik olarak ayrılmış kanatlı etlerinin ve çeşitli sakadatların kullanıldığı görülmektedir. Süt ürünlerinde koruyucu olarak antibiyotik kullanıldığı; jelatin, nişasta ve bitkisel yağ katıldığı, süt yağı oranlarının etiketlerinde belirtilen miktarlardan düşük olduğu; ballarda taklit ve tağşişin çok yaygın olduğu gözlenmektedir.
Gıda eşitsizliğiyle mücadele, tek bir disiplinin çabalarıyla çözülebilecek bir sorun değildir. Tek sağlık yaklaşımı, bu sorunun farklı boyutlarını ele alarak daha kapsamlı çözümler sunar. Gıda eşitsizliği ve gıdaya erişim sorunları, ancak Tek Sağlık Yaklaşımı‘nın benimsenmesiyle çözüme kavuşabilir. Veteriner hekimlerin ve diğer sağlık profesyonellerinin bir araya gelerek, multidisipliner bir bakış açısıyla çalışmalar yürütmeleri, gıda güvenliği ve halk sağlığı açısından büyük önem taşımaktadır. Daha iyi bir yaşam ve daha iyi bir gelecek için, toplumda farkındalık yaratmak ve gıdaya adil erişimi sağlamak hepimizin sorumluluğudur.
Dünya Gıda Günü’nde, güvenilir gıdaya erişim hakkının çok önemli olduğunu vurguluyoruz. Tüm paydaşları, gıda güvenliği konusunda daha fazla duyarlı olmaya ve birlikte çözümler üretmeye davet ederek, Dünya Gıda Gününü kutluyoruz.