Derneğimizin de kurucuları arasında olduğu İstanbul’da faaliyet gösteren ilgili meslek odaları, sendikalar ve derneklerin bileşen olarak yer aldığı İstanbul Tarım Platformu tarafından düzenlenen “İstanbul Tarımının Sorunları Forumu” 17.01.2023 tarihinde Kadıköy Barış Manço Kültür Merkezinde yapıldı.
Forumun açılış sunumu dönem sözcüsü TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası İstanbul Şube başkanı H. Murat KAPIKIRAN tarafından yapılmıştır.
Foruma katılanlar, kendi çalışma alanları ile ilgili olarak yaptıkları konuşmalarda tarım, mera, orman arazileri, madenler, hayvan ve yeraltı ve yer üstü su varlıkları gibi doğal ve tarımsal varlıklar ile gıda üretimi, ekolojik yapı ile tarım ve gıda sektöründe çalışanlara ilişkin yaşanan sorunlar yanında, merkezi ve yerel idareler tarafından yapılan planlamaları, üretici, tüketici ve tedarik sorunları konusunda görüşlerini paylaşmışlardır.
Foruma Yönetim Kurulu üyemiz İ. Numan AKOL ile birlikte katılan Dernek Başkanımız Azmi YÜKSEL yaptığı konuşmada; “Son yıllarda, COVID-19 gibi yeni ortaya çıkan bulaşıcı hastalıkların çoğunun hayvanlardan, özellikle de yaban hayatından kaynaklandığı ve bunların ortaya çıkmasındaki en önemli nedenin; ekosistemde ve arazi kullanımındaki değişiklikler olduğu kabul edilmektedir.
Arazi kullanımının değişmesi, aşırı tüketim, hastalıklar, istilacı türler ve iklim değişikliği; biyoçeşitliliğin azalmasına neden olan başlıca etkenlerdir. Zengin biyoçeşitlilik ya da biyoçeşitliliğin korunması farklı mekanizmalarla hastalıkların bulaşmasına karşı bir tampon görevi görmektedir.
Dünyanın doğal kaynakları; biyoçeşitlilik ve ekosistem sağlığı dikkate alınmadan yıkıcı uygulamalarla, yenilenebileceğinden daha hızlı bir şekilde tüketilmektedir.
İnsanların neden olduğu çevresel bozulma, insanlar, hayvanlar ve bitkiler için çeşitli sağlık tehditleri oluşturmaktadır.
Arazi kullanımındaki değişiklikler aynı zamanda hastalıkların ortaya çıkışını ve yayılmasını desteklemekte, vahşi yaşamdan kaynaklanan patojenlerin evcil hayvanlara ve insanlara yayılmasına uygun, yeni yollar ortaya çıkarmaktadır.
Ekosistemdeki bozulma; halk sağlığını doğrudan ve dolaylı olarak etkilemektedir. Örneğin, memeli çeşitliliği azaldığında kemirgenler tarafından yayılan hantavirüsün görülme ve hastalığa neden olma oranı artmaktadır. Benzer şekilde, Batı Nil virüsünün artışı, kuş türlerindeki azalmayla ilişkilendiriliyor.
Bu sorunların çözümü, hala birçok sektör tarafından benimsenen bağımsız yaklaşımların ötesine geçmek için Tek Sağlık Yaklaşımının benimsenmesini gerektirmektedir.
Doğal çevrenin korunması yoluyla ekosistem sağlığının sürdürülmesi, biyolojik çeşitliliğin korunmasına yardımcı olurken, hayvan-insan-bitki arayüzünde (seyreltme etkisi gibi) hastalıkların ortaya çıkmasını ve bulaşmasını sınırlandırır, refahı artırır ve sağlığı destekler.
Tek Sağlık, insanların, hayvanların, bitkilerin ve ekosistemlerin sağlığını sürdürülebilir bir şekilde dengelemeyi ve iyileştirmeyi amaçlayan bütünleşik, birleştirici bir yaklaşımdır.
İnsanların, evcil ve vahşi hayvanların, bitkilerin ve ekosistemler dahil daha geniş çevrenin sağlığının yakından bağlantılı ve birbirine bağımlı olduğunu kabul eder.
Yaklaşım; refahı teşvik etmek, sağlığa ve ekosistemlere karşı tehditlerin üstesinden gelmek için toplumun çeşitli kesimlerinden birden fazla sektörü, disiplini ve topluluğu harekete geçirirken temiz su, enerji, hava, güvenli ve besleyici gıdaya, iklim değişikliği ile ilgili harekete geçmeye ve sürdürülebilir gelişime katkı sağlamaya dikkat çekmektedir.
İstanbul Tarım Platformu aracılığıyla oluşan iletişim ve işbirliğinin; çevresel sürdürülebilirliği teşvik etmeye, biyoçeşitliliği korumaya ve daha fazla çevresel bozulma ve tükenmeyi önlemeye katkı yapmasını diliyorum.” Demiştir.
Seçim ikliminin tarım, orman arazilerinde, şu varlıklarında olusturabileceğı zararlar ve madencilik faaliyetlerine açılması riskleri değerlendirilerek bileşenler ve katılımcıların analiz, değerlendirme ve katkıları sonuç bildirgesi olarak basın ve kamuoyuyla ayrıca paylaşılacaktır.